Oruç Sayfası

Oruç Sayfası, Ramazan oruçları, nafile oruçlar, muharrem orucu, recep, şaban, aşure

Oruçluyken diş çektirmek orucu bozar mı?



"Dişlerin arasından çıkan kan boğaza gidecek olsa, bakılır: Eğer az olur da içeriye geçmezse, orucu bozmaz. Çünkü adet gereği bundan korunmak mümkün değildir. Çok olmakla beraber çoğunluğu tükürük teşkil ediyorsa, hüküm yine böyledir. Fakat çoğunluğu kan olur ve tadı duyurulur bir halde veya kanla tükürük eşit bulunursa, yutulunca oruç bozulur. Çıkarılan diş için de bu haller geçerlidir.

Göz yaşı veya yüz teri ağıza girerse oruç bozulur mu?



Göz yaşı veya yüz teri ağıza girecek olsa, bakılır: Eğer bir ve iki damla gibi az bir şey ise, orucu bozmaz. Çünkü bundan kaçınmak mümkün değildir. Fakat tuzluluğu bütün ağız içinde duyulacak derecede fazla olup da oruç hatırda iken yutulacak olsa, orucu bozar.

Yenilmesi kastedilmeyen ve kendisinden kaçınılması mümkün olmayan bir şeyin içeriye gitmesi orucu bozmaz. Onun için, ilaç olarak ağrıyan dişe konulan karanfilin tadı tükürükle boğaza kaçarsa, havada dağılan bir duman ve toz-topraktan, öğütülen veya tokmakla dövülen şeylerden kalkan toz, orucu bozmaz. Uçan bir sineğin boğaza kaçması da böyledir. Fakat dişe ilaç olarak konulan bir nesnenin mesela karanfilin yutulması orucu bozar.

Oruçluyken hata ile yemek içmek orucu bozar mı?



Oruçluyken hata yolu ile yeyip içmek orucu bozar. Bunun için, oruçlu olduğunu bildiği halde bir kimse, kasıt olmaksızın hata ile bir şey yeyip içse, abdest alırken boğazından aşağı su kaçsa veya ağzına yağmur ve kar taneleri düşüp midesine doğru gitse orucu bozulur ve üzerine kaza gerekir.

Fakat oruçlu olduğu hatırında yoksa, bunlardan dolayı orucu bozulmaz.

Oruçluyken unutarak bir şey yemek ve içmek orucu bozar mı?



Unutarak bir şey yemek ve içmek veya cinsel ilişkide bulunmak orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacib ve nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır.

Yanılarak yemek yiyen bir oruçluya raslanınca, bakılır: Eğer oruç tutmaya güçlü görülüyorsa, ona oruçlu olduğunu hatırlatmamak, tercih edilen görüşe göre, harama yakın mekruhtur. Fakat çok yaşlı ve zayıf kimse olunca, diğer ibadetleri sağlam yapabilmesi için, ona hatırlatılmaz. Uykuya dalmış bir kimseyi, vakti geçmeden namaz kılmak için uyandırmak da bir görevdir.

Dişlerin arasında kalan yemek kırıntısı orucu bozar mı?



Dişlerin arasında kalmış olan bir yemek kırıntısı yutulursa, bakılır: Eğer az bir şey ise, orucu bozmaz: fakat çok olursa bozar. Nohut tanesinden küçük olan şey azdır, nohut tanesi kadar olan şey de çoktur. Bu bir ölçüdür.

Dişlerin arasında kalan susam veya buğday tanesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışarıdan alınıp yutulursa, orucu bozar.

Oruçluyken kusmak orucu bozar mı?



Bir kusuntu, kendiliğinden gelince bakılır: Eğer ağız dolusu olmayıp içeriye dönerse, ittifakla orucu bozmaz. Fakat içeriye döndürülürse, İmam Muhammed'e göre orucu bozar. Çünkü imsak kaybolmuştur, İmam Ebû Yusuf a göre bozmaz; çünkü bu az olduğu için abdesti bozmadığı gibi, orucu da bozmaz.

Fakat bu kusuntu ağız dolusu olup kendi başına içeriye dönecek olsa, İmam Ebû Yusuf'a göre orucu bozar. Çünkü bu, taharete engeldir, İmam Muhammed'e göre bozmaz; çünkü imsak kasden terkedilmiş değildir. Ancak böyle bir kusuntu kısmen veya tamamen sahibi tarafından geriye çevrilirse, ittifakla orucu bozar.

Buruna ve kulağa ilaç damlatmak orucu bozar mı?



Buruna ilaç akıtmak, kulağa yağ damlatmak orucu bozar ve kazayı gerektirir. Fakat kulağa giren su, orucu bozmadığı gibi, kulağa dökülen su da, tercih edilen görüşe göre orucu bozmaz. Bunun gibi, üzerinde kulak kiri bulunan bir karıştırıcının kulağa birkaç defa sokulup çıkarılması ile de oruç bozulmaz. (İmam Şafiîye göre bozar.)

İğne yaptırmak orucu bozar mı?



Ramazanda gündüz vakti vücuda yapılan iğne orucu bozar ve kazayı gerektirir.

Çünkü bu, hem oruçlunun rızası ile yapılmakta, hem de vücudun yararına yapılmış bulunmaktadır. İğne aracılığı ile vücutta bir yol açılıyor ve böylece ilaç tam vücudun içine akıtılmış oluyor. Artık bu şekilde ilacın içeriye girmesi, suyun deriden emilerek içeriye geçmesi gibi değildir.

Biraz Açlık, Daha Çok Takva: Oruç



İslam’ın emrettiği bütün ibadetlerin sebep ve gayesi “takva”yı kazanmaktır. Oruç da bunlardan biridir. Oruç kavramından “takva” unsuru çıkarıldığında, elde kalan yalnızca bir aylık açlıktır. Geleneksel bir davranış olarak, ya da bir takım kişisel gerekçelerle katlanılan bir açlık.

Orucun farz kılınışını bildiren ayet şöyledir:“Ey iman edenler! Sizden önceki (ümmet)lere farz kılındığı gibi oruç, -korunasınız/takvayı elde edersiniz diye- size de farz kılındı.” (Bakara/183) Ayetin “takvayı elde edesiniz diye” şeklinde biten son kısmı, orucun gayesini bildirmektedir.

Takva, Allah’a ve O’nun buyruklarına karşı kalpteki derin hassasiyettir.

Takva sahibi olmak, Kur’an’ın hidayetinden faydalanabilmenin de şartıdır. Allah, Bakara Suresi ikinci ayette, “içinde hiç bir şüphenin bulunmadığı bu kitap, takva sahiplerini hidayete ulaştırır” buyuruyor. Anlaşılıyor ki İlahi Kitabın hidayet nurlarından faydalanmak isteyen herkes, takvayı elde etmek zorundadır. O hassasiyeti kalbinde hissedebilmenin yoluna girmekle mükelleftir.

Türkiye'nin yüzde kaçı oruç tutuyor?

Dünyaca ünlü ABD'li araştırma şirketi Pew, 39 ülkede İslam ve Müslümanlar üzerine yaptığı kapsamlı çalışmanın sonuçlarını açıkladı.

Küresel çaptaki anketleriyle bilinen ABD merkezli araştırma şirketi Pew 'in anketine göre Türkiye'de halkın yüzde 67'si dinin hayatındaki yerinin 'çok önemli' olduğunu söylüyor. Yüzde 84'ü Ramazan 'da oruç tutarken, yüzde 43'ü her gün namaz kılıyor.

Üç Aylarda Oruç



Müminlerin baharı üç aylar geldi ve hızla geçiyor. Ramazan-ı Şerif bir yana, recep ve şaban ayları nafile oruç aylarıdır. Peki, bu mübarek zamanlarda nasıl oruç tutmalı, bu kutlu fırsatı nasıl değerlendirmeliyiz?

Üç aylar geldiğinde, kula kulluğunu hatırlatan ibadetlerin belki de en önemlisi nafile oruçlardır. Hadis-i şeriflerden ve güzide sahabilerden, Efendimiz s.a.v.’in bu mevsimde nasıl oruç tuttuğunu öğreniyoruz. Kul ile Rabbi arasında bir sır olan oruca Efendimiz s.a.v. receb-i şerif ve şaban-ı şerif aylarında daha bir önem vermiştir.

Efendimiz’in receb-i şerifteki oruçları

Adet dönemini ilaç alarak Ramazan'dan sonraya ertelemek doğru mu?



Bu durumda sağlık açısından mahzur ihtimali akla gelmektedir. En iyisi, oruç tutulmalı, özür başlayınca bırakılmalı, yenilen günleri de sonra kaza ederek borçtan kurtulma yolu tercih edilmeli, ilaç alarak zorlamaya gerek duyulmamalıdır. Çünkü 'tut' emri de dinî emirdir, âdet başlayınca 'ye' emri de.. Bu sebeple tutunca itaat etmiş de tutmayınca isyana yönelmiş olunmaz. Belki her iki halde de Rabb'imizin emrine uyulmuş, ikisinden de sevap kazanılmış olunur. Bundan dolayı bir maneviyat büyüğünün hanımlara şu hitabı düşünülmeye değer görülmüştür. Demiş ki:

Ramazanı Beklerken

İnsan aç kalmayı özler mi? Günler önceden ramazana ne kadar kaldı diyerek gün sayıyoruz. O günler gelecek diye çoluk çocuk hepimiz heyecanlıyız. Aç kalacağımız günler yazın kavurucu sıcaklarına denk gelecek olsa da hiç önemi yok. Ne Rahmanî bir şevk! Büyük bir keyifle aç kalacağız.

Ramazan ayında Rabbimiz oruç tutmamızı emrediyor: “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki Allah’a karşı gelmekten sakınırsınız. (Size farz kılınan oruç) sayılı günlerdedir.” (Bakara, 183-184)

Rabbimiz emrettiği için de çekeceğimiz açlık bir yük ve mahrumiyet değil. Aksine kulluk şuuruyla mayalanan bir manevi haz. Bir yandan dünya yükünü sırtımızdan indirme hafifliği, bir yandan sabahtan akşama kadar sürekli ibadet hali içinde olmanın sevabı… Peygamber Efendimiz s.a.v. de bunu müjdelemiyor mu:

Teravih namazında sırasıyla hangi sureler okunur?

"Teravih namazı kılarken hangi sureler okunur? Teravih namazında okunacak zammı surelerin sırası nasıldır? Namaz kılarken sureleri sırayla okumak şartmı dır?"

Teravih namazı kılarken,eğer dört rekatte bir selam veriliyorsa,yatsı namazının sünneti gibi kılınır.Zammı sure olarak en az üç ayet okumak kaydıyla istenilen namaz suresi okunabilir.

Ancak "elem tere"den aşağısı zammı sure olarak okunacaksa,en güzeli sureleri Kur'an-ı Kerimdeki yazılış sırasına göre okumaktır.Veya arada en az iki sure olmak şartıyla atlayarak da okunabilir.Ancak arada sadece bir sure atlamak veya sureleri okurken ileri sıraya göre değilde geriden okumak mekruhtur.

Teravih namazında okunacak dua'ların(surelerin) Kur'an-ı Kerimdeki sıralaması şöyledir:

1-Fiil suresi(Elemtera keyfe)

Seferi olan kimseye oruç farz mıdır?

"Seferde olan kimseye Ramazan orucu farz mıdır?seferde oruç tutmak şartmıdır?Seferi olan kimse orucunu kaza edebilir mi?"

Seferi olan yani ramazanda 90 km.ye yolculuk yapan kimseyede oruç farzdır. Ancak ona zorluk olmaması açısından ramazan ayında tutmayıp, Ramazan ayından sonra tutmasına müsaade edilmiştir. Fakat seferi olduğu halde Ramazan ayında tutması daha faziletlidir.

Kaynak: http://www.fetvalar.com/sorularla-cevabi-1375.html